Pandemi başladığından bu yana Covid-19’a dair bilimsel bilgileri kamuoyuna sunarak ihtarlarda bulunan ve aşılanmanın gerekliliğine ait açıklamalar yapan Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol’un mevtle tehdit edilmesi Türkiye’de aşı aksisi birtakım kümelerin radikalleşmesini gözler önüne serdi.
Sosyal medya hesabından dün akşam “hakkında adım adım cinayet planlandığını” duyuran Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Kısmı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şenol, ofisinin bulunduğu binaya aşı aykırısı Büyük Uyanış kümesiyle temaslı olan geçersiz hekim M.Y. tarafından dana lisanı bırakıldığının tespit edildiğini açıklamıştı. Takip edildiğini ve hakkında organize biçimde cinayet planlandığını söyleyen Şenol’a polis muhafazası verilirken M.Y.’nin toplumsal medya hesabı Emniyet tarafından takibe alındı.
Yaşananlarla ilgili olarak DW Türkçe’ye konuşan Şenol, olayın faili olduğu tespit edilen M.Y.’nin kanser hastalığıyla ilgili bitkisel tedaviler yürüttüğünü söyleyen düzmece bir hekim olduğunu belirtti. Bu kişinin aşı zıddı küme Büyük Uyanış Derneği’nin bir kesimi olduğunu belirten Şenol, M.Y.’nin ayrıyeten daha evvel birkaç aşı aykırısı hareket tarafından da ödüllendirildiğini anlattı.
Büyük Uyanış Derneği yöneticileri tarafından yapılan paylaşımlarda ise M.Y.’nin eski üyeleri olduğu ve olayla ilişkilerinin bulunmadığı savunuldu. Derneğin lideri Ömer Ulutaş, “İbretle izlediğimiz ve hiçbir halde kabul etmediğimiz, eski bir dernek üyemiz ile Esin Davutoğlu Şenol ortasında toplumsal medya üzerinden yaşandığı argüman edilen olayları mazeret ederek Büyük Uyanış Derneği’ni medyayı kullanarak maksat göstermeleri kabul edilemez” diye yazarken dernek yöneticilerinden Erkan Trükten, “Bireysel cürüm kişiyi bağlar. Lakin bunu organize göstererek PKK yandaşlarını barındıran TTB ile siz organize hata işliyorsunuz. Anayasanın olduğu bir ülkede Türk milletini deneye zorlayanlar, 1 aylık bebekleri denek yapanlar yargılanır” paylaşımını yaptı.
Şenol ise derneğin kendisi hakkında daha evvel yaptığı açıklamalara dikkat çekerek “Benimle ilgili tekraren bu bayanın ağzını bağlayın yoksa biz bağlayacağız diye açıklamaları var. Bizim onlarla ilgili iki tane hata duyurumuz var ancak nedense yargının onlar kelam konusu olduğunda bir kayıtsızlığı var. Daha evvel tıpkı kümenin yaptığı bir hareket var. O hareket sırasında da megafonlarla bu bireyler insan öldürüyor diye şiddeti üzerimize çekecek paylaşımlar yapmışlardı” dedi.
Şenol daha evvel de amaç alınmıştı
Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol, aslında bir müddettir aşı terslerinin amacında.
M.Y.’nin Twitter hesabına bakıldığında da daha evvel Prof. Şenol’u gaye alan paylaşımlar yaptığı görülüyor. Bir tweette “Geldim dairenin kapısı açık bekliyorum buralarda ya da meskenin orada olacağım” diyerek Şenol’un ofisi önünden fotoğraflarla birlikte kanlı şölen, kentte av, av oyunu üzere hashtagler paylaşan M.Y., bir başla tweet paylaşımında “Oyunda birinci iki kişi Ankara’da ölmüş olacak. Oyunun ikinci kısmı İstanbul’da olacak. Adım adım, saat saat bu oyun çok eğlenceli olacak” üzere tabirler kullandığı göze çarpıyor.
Paylaşımlarda planlı bir cinayet teşebbüsünün olduğunun görüldüğünü savunan Şenol, Twitter’ı da hesabı askıya almadığı için eleştirdi. Şenol, “Twitter üç hafta boyunca bu cinai hareketi seyretmiş. Yani memleketler arası Twitter, en ufak bir şiddet tehdidi olduğu vakit kapattığı hesapları neden Türkiye’de kapatmıyor ve seyrediyor” eleştirisini yöneltti.
Öte yantan Türkiye’de aşı tereddütü olan insanların hala olduğunu ve bu insanları bilgilendirmek için ellerinden geleni yaptıklarını belirten Şenol, toplumsal medyada tehditkâr paylaşımlarda bulunan ve bilim insanlarını maksat gösteren bireyleri aşı tereddütü olan insanlardan farklı tutmak gerektiğini de vurguladı. Şenol, “Aşı olmak istemeyen şahıslar değil kastımız. Organize hareketlerle cürüm örgütü niteliğinde hareket eden üç dört tane küme var ve bu kümeler ortalıkta cirit atıyor” diye konuştu.
Prof. Dr. Şenol’a yönelik teşebbüse bilim etrafları, sanat, siyaset ve medya dünyasından çok sayıda kişi ve kurum reaksiyon gösterdi.
DW Türkçe’ye konuşan TTB Merkez Kurulu Lideri Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, bilimsel bilgiye yönelik taarruzların, bilim beşerlerine yönelik karalama ve tehditlerin hem toplumda dert ve suskunluğa hem de bilimsel bilginin bireylerin gözlemleriyle bilinmeyen kılınmasına ve hakikatin göz arkası edilmesine yol açtığını vurguladı. Fincancı, bunun sıhhatte şiddetin bir kesimi olduğuna işaret etti.
Türkiye’de aşı aykırılığının boyutu
Eylül 2021’de aşı karşıtlarıİstanbul’un Maltepe ilçesinde miting düzenlemiş, “Büyük Uyanış” ismi verilen mitinge yaklaşık üç bin kişi katılmıştı.
Mitingte Hamza Yardımcıoğlu, Sema Maraşlı, Cemil Can, Bora Gencer, Zafer Ege, Erkan Trükten, Abdurrahman Dilipak ve Op. Dr. Bilgehan Bilge ile pek çok aşı zıddı sahneye çıkıp konuşma yapmıştı. Abdurrahman Dilipak, konuşmasında, global güçlere meydan okuduklarını belirterek “insan ve hayvanlara çip takma teşebbüsüne karşı meclis araştırma komitesi oluşturulması” davetinde bulunmuştu.
Aşı aksisi kümeler ve bireyler tarafından komplo teorileriyle insanlara çip takılmasından üreme sıhhati teorilerine, aşının damarlar ve kalp üzerinde yahut katkı hususlarına bağlı olumsuz tesiri olduğuna dair bilimsel desteği olmayan telaffuzlar ve bilim insanlarının aşı şirketlerinden çıkar sağladığına dair pek çok gerçek dışı savla karşılaştıklarını lisana getiren Fincancı, bu oluşumlar tarafından yan tesir kıymetlendirilmesi ile aşıların inançlı olduğunu gösteren yayınlar ve hastane-yoğun bakım yatışlarını azalttığını gösteren araştırmaların yok sayıldığını vurguladı.
Prof. Dr. Şebnem Korur FincancıFotoğraf: privat
Büyük Uyanış Derneği nedir?
Twitter’da 23 bine yakın takipçisi olan Büyük Uyanış Derneği’nin kuruluş tarihi Kasım 2021’e dayanıyor. Üyelik müracaat formunda “Tüzükte belirtilen kaidelere uyarak üye olmak istiyorum. Bu inançla verilecek tüm misyonları yapacağımı ve yüklendiğim ödentileri vaktinde tam ve eksiksiz ödeyeceğim kabul ediyorum” sözleri yer alıyor. Üyelik giriş fiyatı 30 lira, aylık aidat 20 lira olarak belirlenmiş.
Dernek lideri Ömer Ulutaş, idare heyetinde ise Erkan Trükten isimli bireyler var. Dernek tüzüğüne nazaran merkezi İstanbul olan Büyük Uyanış Derneği, yurtiçi ve yurtdışında şube açabiliyor. Derneğin öncelikli gayesinin “din, lisan, mezhep, inanç, ırk, cinsiyet, siyasi görüş, ideoloji, aile, zümre, sınıf, vb farkı gözetmeksizin, dünyaya gelmiş her insanın sahip olduğu temel yaşama hakkının desteklenmesini sağlamak” olduğu savunuluyor.
Türkiye’de aşılanma ne durumda?
Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, Türkiye’de aşılanma ile ilgili yeni bilgileri de paylaştı. Fincancı, aşılama kümesinde olmasına karşın en az 7 milyon 817 bin 453 insanın, hasebiyle nüfusun en az yüzde 10’unun hiç aşı olmadığını söz etti.
Sağlık Bakanlığı tarafından 1 Ağustos 2022’de birinci doz aşısını yaptıranların sayısının 57 milyon 886 bin 857 olarak bildirildiğini söyleyen Fincancı, 12 yaş üstüne aşı uygulaması açıldığını fakat bu küme içinde aşılamanın istenen seviyeye ulaşmadığını belirtti. Fincancı, Sıhhat Bakanlığı’nın 18 yaş üstüne nazaran oran vermesinin ise aldatıcı ve hiç aşılanmamış nüfus için sorunun ciddiyetini görünmez kılan bir yaklaşım olduğunu savundu.
