Anayasa Mahkemesi AYM Genel Kurulu Cumhuriyet Sözcü Birgün ve Evrensel gazetelerine Basın İlan Kurumu BİK Escort alanya tarafından verilen resmi ilan ve reklam kesme cezaları nedeniyle ifade ve basın özgürlüğünün ihlal edildiğine karar verdi
Mahkeme TBMM den sorunun çözülmesi için yasal değişiklik yapılmasını önerdi Kararda Kuruma verilen Alanya escort yetkinin basının etik değerlerini düzenleme amacından öteye giderek artık kimi basın mensupları açısından caydırıcı etki yaratabilecek bir cezalandırma aracına dönüştüğü belirtildi
Basın İlan Kurumu Sözcü Cumhuriyet Birgün ve Evrensel gazetesinde Alanya escort Bayan yayımlanan bazı köşe yazısı ve haberler nedeniyle çeşitli sürelerde resmi ilan ve reklamların kesilmesine karar vermiş dört gazete bu cezalara karşı asliye hukuk hâkimliklerinde dava açmış ancak olumlu bir sonuç çıkmamıştı Gazeteler bunun üzerine 13 cezaya karşı AYM’ye bireysel başvuruda bulundu
10 biner lira manevi tazminat
AYM yaptığı değerlendirme sonucunda 4 gazetenin ifade ve basın özgürlüğünün ihlal edildiği sonucuna vardı İhlallerin yapısal sorundan kaynaklandığına işaretle pilot karar usulünün uygulanmasına karar veren AYM yapısal sorunun çözümü için keyfiyetin TBMM ye bildirilmesine hükmetti Aynı konuda yapılan ve karardan sonra yapılacak başvurularn incelenmesinin 1 yıl ertelenmesine de karar verildi
AYM başvuruya konu 4 gazetenin 13 haber ve köşe yazısına uygulanan BİK cezalarının ortadan kaldırılması için de yeniden yargılama kararı alarak karar örneğini ilgili asliye hukuk mahkemelerine gönderdi Ayrıca her bir başvurucu için ayrı ayrı 10 bin TL manevi tazminat ödenmesine hükmedildi
Bu kararlara AYM Başkan Vekili Kadir Özkaya ve üyeler Recai Akyel Yıldız Seferinoğlu Selahaddin Menteş ve İrfan Fidan muhalefet etti
BİK kararının gerekçesi ne
Anayasa Mahkemesi kararının gerekçesinde temel olarak iki tespitte bulundu Bunlardan ilki BİK in gazetelere ceza verirken uyguladığı yasada kriterlerin belirsiz olduğu ikincisi buna karşı açılan davaların dosya üzerinden şekli bir incelemeyle görüşülmesi oldu
195 sayılı Basın İlân Kurumu Teşkiline Dair Kanun un 49 maddesinde öngörülen itiraz usulünde başvuruculara iddialarını hâkim önünde savunma delillerini sunma ve BİK in cezalandırma gerekçelerini tartışma imkânı tanınmadığı anlatılan kararda uygulamada hâkimliklerin bu davalara hakem sıfatıyla baktıkları ve sadece şekli bir inceleme yaparak karar verdikleri eleştirisinde bulunuldu Kararda Bu nedenle ifade ve basın özgürlüklerini sınırlandıran bir kuralın keyfi ve orantısız müdahalelere karşı ilk olarak yargılama hukukunun usule ilişkin güvencelerini barındırması gerekir denildi
BİK in yetkisinin sınırları öngörülmez biçimde geniş
Kanun un 49 maddesindeki kuralın kapsamı ve sınırlarının belli olmaması nedeniyle BİK in sahip olduğu yetkinin sınırlarının öngörülmez biçimde geniş tutulmasına neden olduğu ifade edilen kararda BİK kararlarına karşı aynı kuralda öngörülen itiraz usulü ile sonuç alınma ihtimali bulunmadığı vurgulandı
Kararda başvuruya konu müdahalelerin başvurucuların Anayasa nın 26 ve 28 maddeleri ile korunan haklarını ihlal ettiği ve ihlalin ifade ve basın özgürlüklerinin korunmasına ilişkin temel güvencelere sahip olmaması nedeniyle doğrudan kanundan kaynaklandığı sonucuna varıldığı belirtildi
Haklar arasında adil denge gözetilmedi
Gerekçeli kararda başvuru konusu haberlere verilen cezalarda BİK tarafından çatışan haklar arasında bir dengeleme yapılarak adil bir dengenin gözetildiğinin tespit edilemediği belirtildi BİK kararlarına itirazı inceleyen asliye hukuk hâkimliklerinin gerekçeli kararlarına bakıldığında kimi zaman BİK in değerlendirmelerinin doğrudan esas alındığı ifade edilen kararda Ancak bu değerlendirmelerin dengeleme kriterlerini karşılayıp karşılamadığının denetlenmediği ifade edildi Kararda Dolayısıyla haberlerin yazılma nedeni ve zamanı kime karşı ne şekilde yazıldığı arka plan bilgisi olgusal temel gibi unsurların bulunup bulunmadığı konusunda başvurucuların iddia ve delillerinin incelenip incelenmediği incelendiyse hangi sebeplerle değerlendirmeye alınmadığı anlaşılamamıştır tespiti yapıldı
Sistematik sorun tespiti
AYM kararında Anayasa Mahkemesi nin önündeki mevcut başvurulara bakıldığında birbirini tekrarlayan bu tür kararların sistematik bir soruna işaret ettiği değerlendirilmişir dedi Kararda sistematik sorunun derece mahkemelerinin Anayasa ya uygun yorum yapmalarına imkân vermeyecek açıklıktaki bir kanun hükmünü uygulamalarının yanı sıra bu uygulama doğrultusunda gerçekleştirilen müdahalenin zorunlu bir toplumsal ihtiyaçtan kaynaklandığının da gösterilmemesi ile ilgili olduğu kaydedildi Kararda şu değerlendirme yer aldı
Diğer bir anlatımla başvurucuların basın özgürlüğüne yönelik müdahalede kullanılan araç kanuni güvenceden yoksun olduğu gibi bu aracın kullanılmasının nedenleri ile ilgili ve yeterli gerekçelerle ortaya konulamamıştır Bunun yanı sıra ilgili ve yeterli gerekçe olmadan cezalandırma konusu olan bu tür kararların caydırıcı etki göstermesi nedeniyle ifade ve basın özgürlüklerine yapılan müdahale orantılı olarak da nitelendirilemez
BİK cezaları cezalandırma aracına dönüştü
BİK in 2014 yılında basın ahlak esaslarını ihlal ettiği gerekçesiyle 39 gün 2019 da 143 gün 2020 de 572 gün resmi ilan ve reklam kesme cezası verdiğine dikkat çekildi Kararda Bu doğrultuda verilen cezalara bakıldığında Kuruma verilen yetkinin basının etik değerlerini düzenleme amacından öteye giderek artık kimi basın mensupları açısından caydırıcı etki yaratabilecek bir cezalandırma aracına dönüştüğü ve bu durumun sistematik bir soruna neden olduğu gözlemlenmiştir tespiti yapıldı
AYM’nin TBMM’ye önerileri
Anayasa Mahkemesi sorunun çözümü için yapılacak yeni kanun düzenlemelerinde şu önerilerin dikkate alınmasında yarar olduğunu bildirdi
Kanun un 49 maddesindeki resmi ilan ve reklam kesme cezalarına ilişkin koşulların çerçevesi çizilmeli belli bir açıklık ve kesinlikte olan ifadelerle kanun maddesi şekil ve maddi yönden yeniden düzenlenmelidir
Kanun’un 49 maddesindeki resmi ilan ve reklam kesme usulünün kapsamı belirlenirken dengeleme kriterleri de göz önüne alınarak ilgili kuralların olabildiğince dar bir uygulama alanına izin verecek şekilde taranması ve kullanılmasının acil bir toplumsal ihtiyacın gerekli kıldığı durumlara özgülenmiş olması gerektiği dikkate alınmalıdır Bu bağlamda hangi davranış veya olgulara hangi hukuksal sonuçların bağlanacağı ve bu bağlamda kamusal makamlar için nasıl bir müdahale yetkisi doğacağı belirli bir kesinlik ölçüsünde ortaya konulmalıdır Bu çerçevede 49 maddenin basının etik niteliklerini artırmaya yönelik sunduğu korumanın sınırları netleştirilmeli ve hangi eylemlerin bu nitelikleri ihlal edeceği konusunda bir ölçüt eşik değer belirlenmesi gibi kriterler oluşturulmalıdır
Kanun un 49 maddesindeki resmi ilan ve reklam kesme cezalarına itiraz yolu düzenlenirken derece mahkemelerinin bu davalara hangi sıfatla bakacakları uygulamada çoğunlukla hakem sıfatıyla baktıkları görüldüğünden ve bu kapsamda da uygulayacakları yargılama usulünün kapsamı net bir şekilde yeniden düzenlenmelidir