Saadet Partisi Genel Lideri Temel Karamollaoğlu, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, “Asgari fiyat, 2 bin 482 lira olan açlık hududunun altında. Şu anda yapılması icap eden birinci ve en kolay yollardan bir tanesi taban fiyat üzerindeki vergilerin kaldırılmasıdır.” dedi.
“Böyle bir garabet olmaz”
4 Aralık’ta Taban Fiyat Tespit Kurulu’nun birinci toplantısını yapacağını anlatan Karamollaoğlu, bugünkü koşullarda Türkiye’nin taban fiyatı 2 bin 324 lira düzeyinde tutmasının mümkün olmadığını kaydetti.
Karamollaoğlu, şunları söyledi:
“Asgari fiyat, 2 bin 482 lira olan açlık sonunun altında. Bu türlü bir garabet olmaz. Şu anda yapılması icap eden birinci ve en kolay yollardan bir tanesi taban fiyat üzerindeki vergilerin kaldırılmasıdır. O vakit taban fiyat 3 bin liraya yaklaşıyor. Fakat bu kâfi olmaz. Yoksulluk sonu tam 8 bin 85 lira. Çalışan bir insan hangi işte çalışırsa çalışsın kendi geçimini rahatlıkla sağlayabilmeli. O vakit gaye yoksulluk sonu olmalıdır. Biz bunu söylediğimiz vakit kimilerinin tahminen kan zirvesine fırlıyor, ‘8 bin 85 lirayı kim, nasıl ödeyecek?’ diye. Yanlışsız bir anda bu gerçekleşmeyebilir fakat maksadın bu olması elzem. O vakit hükümet 10, 15 ya da 20 sene sonra biz taban fiyatı yoksulluk hududuna getireceğiz diye bir gaye koymalı. Bu türlü bir amaç olmadan taban fiyatı belirlemek çalışana zulümdür.”
“Türkiye’nin en değerli mal varlığının haraç mezat satılması manasına geliyor”
Hükümetin iktisat siyasetlerini eleştiren Karamollaoğlu, gelecek yıl tatbik edilecek otomatik finansal bilgi paylaşımının gurbetçiler açısından önemli mağduriyetler ortaya koyabileceğini sav etti.
Karamollaoğlu, bir gazetecinin, Türkiye Varlık Fonu ve Katar Yatırım Otoritesi ortasında yapılan Borsa İstanbul’un yüzde 10’luk hissesinin periyodu sürecine ait sorusuna, “Beni telaşa sevk eden konu, Borsa İstanbul’un içinde Türkiye’nin Kalkınma ajanslarının malvarlığının en değerli ögelerinin yer alması. Kim alırsa alsın bu bedel Türkiye’nin en değerli mal varlığının haraç mezat satılması manasına geliyor. Bizim itirazımız buna. Bunu satmaya kimsenin hakkı yok” cevabını verdi.
