Ankara Adliyesi’nde yürütülen Gülen yapılanması soruşturması kapsamında geçen hafta kuşkulu olarak tabir veren eski Ankara Büyükşehir Belediye Lideri Melih Gökçek’in tabirine DW Türkçe ulaştı. Savcılık, Melih Gökçek’e Gülen yapılanmasıyla gayrette milat olarak kabul edilen 17-25 Aralık sürecinden evvelki periyoda ait suçlamalarda bulundu. Gökçek, Gülen yapılanmasıyla temasına ait “Herkes kadar” dedi. Bu yapıya imar rantı sağladığı savına ait ise topu devrin Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi’ne atan Gökçek, geçmişte Fethullah Gülen’i öven paylaşımlarına yönelik “Hoca olarak bilirdik, hain olduğunu öğrenince sevgimiz hürmetimiz kalmadı” savunmasını yaptı.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı vazifesinden 2017 yılında istifa eden Melih Gökçek, 24 Eylül’de verdiği söz sonrası Adliye çıkışında “Türkiye’de bilhassa FETÖ’cülükle suçlanacak olan son iki şahıstan biriyim. Birincisi Sayın Cumhurbaşkanım, ikincisi de ben” açıklamasını yapmıştı.
Ankara Cumhuriyet Savcısı Turgay Altundağ tarafından 17 soru yöneltilerek sorgulanan Gökçek’in sözü altı sayfa tuttu. Sorgulamada suçlamaların büyük kısmının 17-25 Aralık sürecinden evvelki periyoda ilişkin bahisleri içermesi dikkat çekti. Savcı, Gökçek’e Fethullah Gülen’i öven paylaşımları ve Büyükşehir Belediye Başkanlığı devrinde Gülen yapılanmasına rant sağladığı tezlerini da sordu. Böylelikle yargı birinci kere, “hükümet ile Gülen cemaatinin” bir periyot ortak oldukları periyoda somut adım atmış oldu.
İlk soru: Gülen yapılanmasıyla temasınız ne?
Savcılık, sorguya Gökçek’in “Gülen yapılanması üyesi” olup olmadığını sorarak başladı.
Gökçek, Savcı Altındağ’ın“FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü ile rastgele bir irtibatınız var mıdır?” halindeki sorusuna şu karşılığı verdi:
“Herhangi bir ilişkim yoktur. 17-25 Aralık sürecinden evvel herkesin olduğu kadar benim de bu yapı içerisinde yer alan şahıslarla tanışıklığım olmuştur. Bilhassa darbe teşebbüsü sonrasında bu darbeye karşı almış olduğum hal nedeniyle bu örgüt ile tabiri caizse kanlı bıçaklı durumundayım.”
“İki oğlum ve iki torunum Gülen okullarında”
Savcı, Gökçek’e ailesinin Gülen yapılanmasıyla kontağını da sordu. Gökçek, Savcı’nın “FETÖ/PDY ile iltisaklı okullar, yurtlar, konutlar ve dershaneler ile sizin yahut ailenizden rastgele bir kimsenin irtibatı var mıdır?” formundaki sorusunu şöyle yanıtladı:
“Benim iki oğlum bu yapıya ilişkin olan Samanyolu Koleji’nde okudu. İki torunum da tekrar yapıya ilişkin Atlantik Eğitim Kurumları isimli okulda tahsil gördü. 17-25 Aralık sürecinden sonra her iki torunumu da okuldan aldım. Torunlarımın okumuş olduğu Atlantik Eğitim Kurumları isimli okula eşim Nevin Gökçek’in ismini koymuşlardı. O ismi kaldırmaları için talepte bulundum, kaldırmadılar. Bunun üzerine noterlik vasıtasıyla 3 Eylül 2014 tarihinde ihtarname gönderdik. 22 Eylül 2014 tarihinde tarafıma talebini kabul ettiklerini söylediler. Bunun haricinde ismi geçen okul, dershane ve yurtlarla rastgele bir irtibatım kelam konusu değildir.”
Gökçek, öteki bir soru üzerine Gülen yapılanmasının “sohbet” ismi altında toplantılarına yahut ayrıca örgütsel nitelikli faaliyetlerine katiyetle katılmadığını belirtirken, “Sadece çocuklarımın mezuniyet merasimleri için bu okullarda bulunmuş olabilirim” tabirini kullandı. Bank Asya’da hesabının olmadığını, buraya para yatırmadığını savunan Gökçek, Kimse Yok mu Derneği’ne bağışta da bulunmadığını, örgütle iltisaklı yayınlara abone olmadığını argüman etti.
Gülen’i öven paylaşımları da Gökçek’in önüne konuldu
“Gülen’i hoca olarak bilirdik”
İfade sırasında toplumsal medya hesaplarında Fethullah Gülen’i öven paylaşımları da Gökçek’in önüne konuldu.
Savcı, Fethullah Gülen’e “Feto” denilen 21 Şubat 2011 bir Twitter paylaşımına Gökçek’in “Terbiyeni takın. Fethullah Gülen’e Feto diyemezsin. Ben sana lakap taksam güzeline masraf mi? Lütfen özür dile” verdiği cevap ile 13 Temmuz 2013 tarihli “ABD’de Fethullah Gülen hocamı protesto ediyorlar. Konutunun önünde kimse yok. Dört polis trafiği yönetim ediyor o kadar. Polis koşul, şerit çekmiş” paylaşımını anımsattı.
Savcı daha sonra “FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün önderi olan Fethullah Gülen hakkında toplumsal medya platformları üzerinden yaptığınız bu paylaşımlar hakkında söyleyecekleriniz nelerdir? Bu paylaşımları hangi emelle yaptınız?” sorusu yöneltti. Gökçek, bu soruya şöyle cevap verdi:
“2014 yılından evvel biz Fetullah Gülen’i hoca olarak bilirdik. Hain olduğunu bilmezdik. Ne vakit ki hain olduğunu öğrendik… Hain olduğunu öğrendikten sonra onun hakkında sevgi ve hürmetimiz kalmadı. Nasıl ki sevgi ve hürmet duyduğunuz insan vardır. Lakin bu insanın katil olduğunu öğrenirsin, o anda sevgin düşmanlığa dönüşür. Benim yaşadığım olay budur.”
Savcının bir başka sorusu, Ankara’da 2012 yılında yapılan Memleketler arası 10. Türkçe Olimpiyatları’nın açılış merasiminde Gökçek’in örgütün okullarını ve Gülen’i övdüğü konuşmasına ait oldu. Konuşmada “Ve hepsinin üstünde, müsamahanın, diyaloğun, barışın simgesi, bedelli büyüğümüz, bu işin mimarı Fethullah Gülen Hocamıza da sonsuz teşekkürler ediyorum” halindeki tabirleri kullandığı konuşmanın hakikat olduğunu belirten Gökçek, “Ancak tarihte Fethullah Gülen’i hoca olarak biliyordum. İhaneti bilmiyordum”savunmasını yaptı.
“Parsel parsel”de topu Belediye Meclisi’ne attı
Melih Gökçek, belediye başkanlığı periyodunda Gülen yapılanmasına imar rantı sağlamakla suçlanmıştı. Eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, 2015 yılında yaptığı açıklamada “Melih Gökçek belediye başkanlığı adaylığında ve seçimlerde oy isterken bu yapının kucağında oturmuştur. Bu yapıya Ankara’yı parsel parsel satmıştır” suçlamasında bulunmuştu.
Savcı bu taraftaki suçlamalarla ilgili olarak Gökçek’e “Ankara Büyükşehir Belediyesi Lideri olarak misyon yaptığınız devir boyunca FETÖ-PDY Silahlı Terör Örgütüne yardım niteliğinde; imar değişiklikleri, ihale süreçleri tipinden rastgele bir iş ve süreçler gerçekleştirdiniz mi? Şuurlu ve planlı biçimde alınan meclis kararları ve imar değişiklikleri ile FETÖ/PDY mensubu bireylere hukuka alışılmamış maddi menfaat temin ettiniz mi?” sorusunu yöneltti.
Gökçek’in karşılığı da şöyle oldu: “15-25 Aralık sürecinden evvel kimlerin yahut hangi şirketin bu yapı içerisinde yer aldığı, yapı ismine faaliyet gösterdiğinin net olarak bilmem mümkün değildir. Belediye Lideri olarak misyon yaptığım periyot içerisinde yasal hakkı olan herkesin hakkını belediye meclisi ile birlikte verdik. Bir plan değişikliği ile ilgili rastgele bir kimse belediyeye müracaat ettiğinde bu müracaatı benim yahut belediyedeki rastgele bir çalışanın reddetme hakkı yoktur. Bu husustaki tüm yetki ve irade belediye meclisine aittir. Misyon yaptığım bu çeşitten gelen plan değişikliklerini belediye meclisine havale ettik. Bu mevzuda sayısız Danıştay kararı vardır.”
Eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç
“Gülen’le görüşmemi istedi” iddiası
Eski Ankara Ticaret Odası (ATO) Lideri Salih Bezici’nin 23 Haziran 2021 tarihinde Terörle Gayret Şube Müdürlüğü’nde Melih Gökçek aleyhinde verdiği sözler de tek tek soruldu.
Salih Bezici, “Melih Gökçek bana Amerika’da Fethullah Gülen ile görüşmemi önerdi ve görüşmem için Amerika’da bir şahıs ile beni irtibatlandırdı” argümanında bulunmuştu. Savcıya “Benim Salih Bezici’ye Amerika ile ilgili rastgele bir tavsiyem olmamıştır” diyen Gökçek, şöyle devam etti:
“2014 yılı öncesinde ATO kongresi ile ilgili birtakım görüşmelerim olmuş olabilir. Lakin bu şahıslarla ilgili olarak o tarihte terör örgütü üyesi olduklarına dair rastgele bir bilgim yoktur. Salih Bezici’nin benim hakkımdaki aleyhte beyan vermesinin nedeni binalarında ve kaçak hafriyatlarındaki yaptığı yasa dışı uygulamalarına belediyenin ceza yazmasından duyduğu hınç dolayısıyladır.”
ATO seçimlerine müdahale iddiası
Salih Bezici sözünde ATO seçimlerinde aday olduğunda, makam odasında TOBB Lideri Rıfat Hisarcıklıoğlu ile birlikte görüştüğü Gökçek’in kendisinden Gülen yapılanması güdümünde olduğu tez edilen Ayhan Atalay ve takımıyla hareket etmesini istediğini öne sürmüştü. Gökçek, bu suçlamaya karşılık da kendisini şöyle savundu:
“ATO seçimleriyle ilgili en yetkili kişi Rıfat Hisarcıklıoğlu, yani TOBB Lideridir. TOBB Lideri olarak beni ziyarete geldiklerinde ben kanaatimi onlara söyledim. Ben ATO’ya üye değilim. Münasebetiyle istişare ötesinde bir etkimin olması da kelam konusu değildir. ATO seçimlerindeki idare şurasının nasıl teşkil edeceği ile ilgili rastgele bir yönlendirmem olmamıştır. Benim kanaatimi sorduklarında kendilerine bu hususta istişari bilgi vermişimdir.”
Bezici’nin Gökçek’e yönelik bir başka suçlaması ise “2013 ATO seçimlerinden evvel kendisinden FETÖ ismine 30 milyon TL pahasında bir yurt yaptırmasını istediği” savı olmuştu. Gökçek, savcının buna ait sorusuna “Böyle bir talebim katiyen olmamıştır. Bu şahıstan örgüt ismine yurt yaptırmasını katiyetle istemedim. Ortamızda bu türlü bir görüşme hiç gerçekleşmedi” karşılığını verdi.
“Gülen medyasına 375 bin TL reklam verdik”
Gökçek, 17-25 Aralık’tan 3 ay sonra Gülen yapılanmasına yakın yayın organlarına belediye olarak reklam verdiği suçlamasıyla ilgili şu tabirleri kullandı:
“Anka Park ve Ankara Bulvarı’nın ulusal televizyon kanallarında tanıtım yapılmasına dair ihalede bahse husus ile toplamı 6 milyon 3 bin TL’dir. İhaleye PC İrtibat almıştır. İlgili firma reyting temellerine nazaran bu reklamları Türksat listesinde o gün mevcut 50 adet televizyon kuruluşuna dağıtmıştır. Bunların içinde Samanyolu TV, Kanaltürk, Bugün TV ve STV Haber’e, yani diğer bir değişle FETÖ’nün yayın organlarına 375 bin TL KDV hariç ödeme yapılmıştır. Bu ödemelerin yapıldığı tarihte FETÖ’nün bir terör örgütü olduğu belirli değildir. Hasebiyle bunlara kaynak aktarma kelam konusu değildir. Ankara Büyükşehir Belediyesinin savı saçma sapan sadece suçlama yapmak için uydurulmuş bir argümandır. Benim bilhassa Mansur Yavaş ve takımı tarafından yapılan suçlamalar tarafımıza yapılmış en büyük hakarettir.”
Gökçek, Turgut Özal Üniversitesi Hasan Doğan Yerleşkesi ve Rektörlük Binası ile Antares Alışveriş Merkezi ve yüksek katlı konutların bulunduğu alanların imar değişiklikleri ile örgüte imar rantı sağladığı suçlamasına da şöyle cevap verdi:
“İddiaya bahis yerler belediye yerleri değildir. Buradaki imar değişiklikleri belediye meclisi ile gerçekleştirilmiştir. 17-25 Aralık sürecinden sonra bu bölge ile ilgili imar değişiklikleri konusu belediye meclisine tekrar sunulmuş ve kimi düzeltmeler yapılmıştır. Sav edildiği üzere tarafımca FETÖ/PDY’ye rant sağlama üzere bir emel ve aksiyonum olmamıştır.””
Gülenci savcılara rant argümanını yanıtlayamadı
Gökçek’e yönelik sorguda yapılan bir başka suçlama, Gülen yapılanması üyesi oldukları savıyla aranan eski Ankara Savcısı Şadan Sakınan, eski Yargıtay Genel Sekreteri Aydın Boşgelmez, tutuklu kozmik oda savcısı Mustafa Bilgili ile firari Lider Aytaç’a rant sağlamak tezi oldu. Savcı, Ankara’nın Keçiören ilçesinde Saray beldesinde bin 885 metre kare alanın bu bireylerin yöneticisi olduğu İrem Asma Bahçeleri Konut Yapı Kooperatifi ve Aygen Konut Yapı Kooperatifi’ne satışını sordu.
“Bu mevzuya yeni muttali oluyorum” diyen Gökçek, Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin bu husustaki şikayet dilekçesini ve eklerini inceledikten sonra yazılı savunma yapmak istediğini söyledi.
Alican Uludağ
© Deutsche Welle Türkçe
