Gazetenin 5’inci sayfasında yer alan Alparslan Tekbaş, köşe yazısında kontratlı ziraî üretime yönelik reaksiyon gösterdi.
“Sözleşmeli ziraî üretimin çiftçiye etkisi” başlıklı yazıda şu sözlere yer verildi:
Sözleşmeli tarım üreticiye satış; sanayiciye ham unsur; tüketiciye de yüksek fiyatlı ve sıhhatsiz eser kaygısından kurtaran model olarak anlatılıyor, tanıtımlar yapılıyor. Bu üretim modeli stratejisi uygulanabilirse, milyarlarca dolarlık iktisat oluşturabileceği öngörülüyor. Alanda uygulanmaya çalışılan kontratlı üretim serüveni; tohum, yakıt, mazot ve gübre parası olmayan çiftçiyle başlıyor. Devayı yazın ödeme kolaylığı sağlayıp kendisini üretim kölesi olarak gören tüccar, özel bölüm ve fabrikalara kendini teslim ediyor. Çiftçi bu bireylere üretim yapabilmek için daima eser yetiştirmek zorunda kalıyor. Üretim yaptıran çiftçinin tohum, mazot ve gübresini veriyor vermesine de, eser fiyatını ve öbür bütün fiyatları kendi belirliyor. Sonra kalan sayısı çiftçiye ödüyor. Bu süreçte çiftçi tarlasını ekebilmek için tüccar, özel dal ve fabrikaların uyguladıkları fiyat siyasetine sesini çıkaramıyor, adeta boyun eğmek zorunda bırakılıyor.
“Günü kurtarma anlayışını bir kenara bırakalım”
Tekbaş yazısının sonunda ise “Tarımda ciddiyet eksikliği tehlikelidir. Anlık kararlar, anlık cümleler ve anlık işlerle yürüyen günü kurtarma anlayışını bir kenara bırakalım” sözlerine yer verdi.